Kaşıntı, deri hücreleri veya deri ile ilişkili sinir hücrelerinin tahrişinden kaynaklanan genel bir duyudur. Cildimizle hissettiğimiz dokunma, ağrı, titreşim, soğuk ve ısı benzeri kaşıntı hissi de önemli bir duyudur ve kendini koruma mekanizması görevi görür. Zararlı dış etkenlere karşı bizi uyarabilir, ancak müdahale edilmezse bazen dayanılmaz hale gelebilir.

Vücudumuzdaki en büyük organ derimizdir. Yetişkin bir insanın derisi yaklaşık 2 metrekare büyüklüğünde ve 3 kilo 600 gram ağırlığındadır.  Cildimiz, vücudumuzu aşırı sıcaklıklara, güneş ışığına ve zararlı kimyasallara karşı koruyan, enfeksiyonu önleyen ,D vitamini üreten su geçirmez, yalıtkan bir kalkan görevi görür. Cilt, beynin dış dünyayla temas halinde kalması için sinirlerle dolu devasa bir sensördür. Kısacası dış ortamdan vücudumuza saldıran etkenlere karşı bizi koruyan ilk bariyer en büyük organımız olan cildimizdir. Cildimizdeki bu muazzam sinir ağı aynı zamanda vücudumuza dokunan örneğin bir böcek veya sivrisinek  gibi herhangi bir şey için alarm sistemi görevini görür ve kaşınma hissi oluşur. Elbette cildimizin kaşınmasına neden olabilecek başka şeyler de var Dokunduğumuz kimyasallar, bazı enfeksiyonlar veya bazı hastalıklar, cildin kuruması hatta yediğimiz bir şey; cildimizdeki sinirlerin beynimize bir mesaj göndererek kaşınma hissi yaratmasına neden olur.

Kaşınma hissine yanıtımız ise tabii ki kaşınmak olur. Kaşınarak cildimizi tahriş eden dış etkenlerden, böcek ve sineklerden,parazitlerden ve ölü hücrelerin birikmesinden korunup onları uzaklaştırmaya çalışırız.

Ancak, kaşıntı, bilim adamlarının hala tam olarak anlamadığı inanılmaz garip bir his.

On yıl öncesine kadar, bilim adamları kaşıntının ağrının çok daha hafif bir tipi olduğunu düşünüyorlardı. Kaşıntı sadece hafif bir ağrı veya ağrı güçlü bir kaşıntıydı. Çünkü kaşıntı da ağrı gibi,  omurgaya ve beyine bir şeylerin acıdığını söylemek için epidermisteki  aynı reseptörleri kullanıyorlardı.

Ancak artık kaşınmanın kendi kimyasallarını ve hücrelerini içeren kendi spesifik devresine sahip olduğunu biliyoruz

Tıbbi olarak pruritus olarak da bilinen akut kaşıntı, genellikle bizi ısıran böcekler veya ciltteki alerjik kimyasallar gibi zararlı potansiyel tehditlerden korumak için bir uyarı sinyali olarak ortaya çıkar. Kaşıntıyı algılayan sinir uçları olan prureptörler mekanik, termal veya kimyasal aracılar tarafından uyarılır ve kaşıntı ortaya çıkar.

Kaşıntıya neden olan  uyaranları tespit ettikten sonra, ciltteki keratinositler olarak adlandırılan hücreler  cildin katmanları arasındaki bağışıklık hücreleriyle iletişim kurar. Herhangi bir potansiyel istilacı patojeni temizlemek için bağışıklık hücreleri histamin, serotonin ve proteazlar gibi kimyasallar salgılarlar. Bunlar daha sonra bir uyarı mesajının iletimini başlatan duyusal lifleri aktive eder.

Hayvan modellerinde sinir ve beyindeki birkaç farklı molekül ve hücrenin kaşıntı sinyalinin deriden beyne omurilik yoluyla iletilmesine aracılık ettiği gösterilmiştir.

Ağrı ve kaşıntı, farklı yanıtları oluşturan açıkça farklı duyumlardır. Eliniz bir ateş algıladığında, derhal elinizi çekersiniz; Buna karşılık, bir sivrisinek tarafından ısırıldığında, tereddüt etmeden tahrişten kurtulmak için kaşırsınız. Bu bize her duyumla ilgili tehdit seviyesi hakkında bir şeyler söyler.

Kaşıntı kendi habercilerine sahip olsa da, ağrı ve dokunma hissiyle aynı bazı sensörleri paylaşır. Bu nedenle ağrı, kaşıntı hissini dengeleyebilir. Ve hafif bir dokunuş kaşıntıya neden olabilir (gıdıklama).

Ancak kaşınma, dokunma ve ağrı ile ilgili bilgiler farklı çaplarda sinir lifleri tarafından omuriliğe ve beyne iletilir. Sinir lifinin kalınlığı içinde dolaşan bilginin hızı ile ilişkilidir . Sinir lifi ne kadar kalın olursa, bilgi o kadar hızlı ilerler.

Örneğin A-beta sinir lifleri dokunma sinyalini  saatte 322 km hızla iletirler. A-delta sinir lifleri ağrı ve sıcaklık ile ilgili bilgileri  saatte 128 km hızla taşırken c-sinir liflerinin taşıdığı kaşıntı sinyalinin hızı ise saatte 3,2 km yani yürüme hızından daha yavaştır.

Kaşınma aslında cildinizde hafif bir ağrıyı tetikler. Sinir hücreleri beyninize bir şeylerin acı verdiğini söyler ve bu ağrı hissi beyninizi kaşıntıdan uzaklaştırır. O anda kendinizi daha iyi hissetmenizi sağlayabilir, ancak her 5 kişiden 1’i kaşınmanın vücutlarında başka bir yerde kaşıntı yaptığını söylüyor.

Cildimizi tırnaklarımızla kaşımak yerine, ovalamak, hafifçe vurmak veya çimdiklemek gibi hafif ağrı oluşturan uyarular kaşınma hissini baskılayabilir.

 Ayrıca kaşınma deyim yerindeyse adeta bulaşıcıdır. Tarih öncesi çağlarda insan topluluklarının bir üyesinin örneğin bir böcek tarafından ısırıldığını ve onu uzaklaştırmak için kaşındığını düşünün. Topluluğun diğer üyelerininde ısırılmaktan korunmak için aynı tepkiyi verip kaşınmaya başlaması ve böylece kendilerine de böceğin veya parazitin gelmesini önlemesi gayet doğal bir yöntem olurdu. Bu doğal refleks yüzyıllar sonra insan oğlunun kaşınan birini gördüğünde kaşınma tepkisi vermesine sebep olmuş olabilir.

Bazen kaşınmanın  oluşturduğu bu hafif ağrı, vücudunuzun ağrı ile mücadele eden kimyasal olan serotonini serbest bırakmasını sağlar.  Ancak bu da kaşıntı hissini arttırır.Bu yüzden ne kadar çok kaşırsanız, o kadar fazla kaşınırsınız. Ne kadar çok kaşınırsanız o kadar kaşırsınız. Bu döngünün kırılması zor olabilir ve , kuru cildi ve atopik dermatit ve sedef hastalığı gibi dermatolojik rahatsızlıkları olan hastalar için ciddi bir sorun haline gelir. Aşırı kaşınma cildinize zarar verir kaşıntıyı kötüleştiren mantar enfeksiyonu gibi ikincil bir enfeksiyona neden olur.

Bu döngüde yer alan sinirlerin hasar görmesi, herhangi bir uyaran olmaksızın kontrol edilemeyen kaşıntılara neden olabilir.

Şimdi de kaşınma ile ilgili birkaç kısa temel bilgi verelim:

  • Kaşıntı birçok farklı cilt probleminden kaynaklanabilir
  • Kaşıntıya alerjik reaksiyon veya tüm vücudunuzu etkileyen bir bozukluk da neden olabilir
  • Kaşıntı nedenine bağlı olarak sadece bir noktada veya vücudumuzun her yerinde oluşabilir
  • Kaşıma kaşıntıyı daha da kötüleştirebilir ve cildinize zarar verebilir
  • Daha az sıklıkta banyo yapmak, losyon veya krem ​​kullanmak ve evde veya işte nemlendirici kullanmak kaşıntıyı azaltabilir.
  • Diğer tedaviler nedene bağlıdır.

Kaşıntıya ne sebep olur?

  • Özellikle yaşlılarda kuru cilt
  • Egzama , atopik dermatit
  • Böcek ısırıkları
  • Zehirli sarmaşık gibi cilde temas eden şeylere alerjik reaksiyon
  • Bir mantar veya parazitin neden olduğu cilt enfeksiyonları

Bazen kaşıntı vücudunuzun içindeki problemlerden kaynaklanır, örneğin:

  • Bazı gıdalara veya ilaçlara alerjik reaksiyonlar
  • Diyabet
  • Sarılığa neden olan karaciğer veya safra kesesi sorunları
  • Kronik böbrek hastalığı

Kaşıntı Nasıl Tedavi Edilir?

  • Kaşıntıya neden olabilecek veya daha da kötüleştirebilecek şeylerden kaçının
  • Daha az sıklıkta banyo yapın ve sıcak yerine soğuk su kullanın
  • Nemlendirici losyonlar veya kremler kullanın
  • Evinizdeki veya iş yerinizdeki havayı nemlendirin
  • Sıkı veya yünlü giysiler giymeyin
  • Doktorunuzun önereceği antihistaminik ilaçlar kaşıntınızı hafifletebilir. Ancak antihistaminikler uyku haline neden olur. Kullanırken dikkat gerektiren işlerden kaçınmalısınız.
  • Kaşıntı için bazı kremler kullanabilirsiniz, ancak kullanmadan önce doktorunuza danışmalısınız.

UNUTMAYIN

Youtube kanalımızdaki videoların ve websitemizin içeriği, ziyaretçiyi bilgilendirmeye yönelik hazırlanmıştır. Buralarda yer alan bilgiler, hiçbir zaman bir hekim tedavisinin ya da konsültasyonunun yerini alamaz.


Bu kaynaktan yola çıkarak, ilaç tedavisine başlanması ya da mevcut tedavinin değiştirilmesi kesinlikte tavsiye edilmez.İçeriğimiz asla kişisel teşhis ya da tedavi yönteminin seçimi için değerlendirilmemelidir.

CEVAP VER

Yorumunuzu girin
İsminizi girin

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.