Home Çocuk Sağlığı Bebek Gelişimi Her bebeğin kendine özgü bir mizacı varmıdır?

Her bebeğin kendine özgü bir mizacı varmıdır?

0

sinem olcay

İnsan doğasına dair en çok kabul gören fikirlerden biri her bireyin kendi kişilik özelliklerine sahip olarak dünyaya geldiği görüşüdür. Yani, yeni doğmuş bebeklerin bile karakter- mizacı bakımından birbirinden farklı oldukları düşünülür.

Gerçekten de her bebeğin, çevreyle etkileşiminde kendine özgü bir tepki verme biçimi yani mizacı var mıdır?

Bebekler arasında davranış bakımından pek çok farklılığının gözlemlenmesi, her bebeğin kendine özgü bir mizacı olduğunun kanıtı olarak görülmektedir. Bebeklerin mizacını değerlendirmek için incelenen davranışsal farklılıklar; aktivite düzeyi, ne kadar çabuk üzüldüğü, beklenmedik bir şey olduğunda nasıl tepki verdiği ve sosyalleşme düzeyi gibi şeylerdir. Bu gibi mizaç özelliklerinin bir çocuğun kişiliğinin oluşumunda temel unsurlar olduğu düşünülür.

Bebeğinizin kendine özgü mizacını değerlendirmek istiyorsanız, bebeğinizin aşağıda açıklanan 9 farklı davranış özelliği bakımından hangi noktada olduğunu gözlemlemeniz iyi bir yol gösterici olur.

BEBEKLERİN MİZAÇ ÖZELLİKLERİ

Özellik
Açıklama
Örnek

Aktivite Düzeyi

Bir bebeğin hareket halinde geçirdiği sürenin hareketsiz geçirdiği süreye oranı Anne karnında bile, bazı bebekler daha çok dolaşır ve daha çok tekmeler. Benzer farklılıklar erken bebeklik döneminde kol sallama ve tekmeleme hareketlerinin sıklığı ve şiddetinde de görülür. Ayrıca, bazı küçük çocukların uyanık geçirdiği sürenin çoğunda yoğun aktivite halinde olma eğilimi de bu mizaç özelliği ile ilintilidir.

Ritmiklik

Temel biyolojik fonksiyonların düzenli ve öngörülebilir olma derecesi Doğumdan itibaren bebekler arasındaki bireysel farklılıklar, beslenme ve uyku zamanları ve dışkılama gibi vücut fonksiyonlarının düzeninin ne kadar kolay oluştuğu konusunda da görülür.

Yaklaşma-Çekinme

Bebeğin yeni şeylere karşı olan ilk tepkisinin niteliği Anne memesi yerine biberon sunulması, bir yabancıyla karşılaşma, kutunun kapağını açınca bir kuklanın fırlaması gibi yeni ve beklenmedik deneyimler karşısında bazı çocuklar rahatsız olur ve geri çekilme davranışı sergiler, bazıları ise aktif bir şekilde yeni deneyimi keşfeder ve daha fazla stimülasyon arar.

Uyumlanabilirlik

Bir bebeğin yeni bir deneyime verdiği ilk tepkisinin ne kadar çabuk dengeye geldiği Yeni bir deneyime verilen ilk tepki ister yaklaşma ister geri çekilme şeklinde olsun tüm bebekler, süt yerine katı mama ya da bakıcıyla yalnız kalma gibi yeni durumlara uyumlanırlar. Bu uyumlanmanın ne kadar çabuk ve ne kadar kolay olduğu konusunda bebekler bireysel farklılıklar gösterirler.

Cevap verme eşiği

Bir uyaranın bebekte etki uyandırabilmesi için gerekli yoğunluk düzeyi Bazı bebekleri uykularından uyandırmak için çok az ses ya da ağlamaları için bezinin çok az ıslanması yeterlidir. Bazı bebekler ise ancak uyaran çok yoğun hale geldikten sonra tepki gösterirler.

Tepkinin şiddeti

Bebeğin tepkisinin şiddeti Durum ister memnuniyet verici ister rahatsız edici olsun bazı bebeklerin tepkilerinin daima hafif olduğu görülür. Mesela, bu tip bir bebek memnun olduğunda mırıldanır, üzüldüğünde sadece kaşını çatar. Bazı bebekler ise memnuniyet verici durumlar karşısında içtenlikle güler ve sıkıntı verici durumlarda şiddetli şekilde ağlarlar.

Duygu durumu

Keyifli, mutlu ve arkadaşça davranışların keyifsiz, mutsuz ve arkadaşça olmayan davranışlara oranı Bazı bebekler sıkça gülerler ve dünyaya gülümseyerek bakma eğilimindedirler, bazı bebekler ise beklenilenden daha uzun süreler boyunca mutsuz bir duruş içindedirler.

Bölünebilirlik

Yeni bir uyaranın devam etmekte olan davranışı ne derece bölebildiği ya da değiştirebildiği Ebeveynler sıklıkla ağlayan bebeği bir emzik ya da bir oyuncak sunarak oyalamak isterler ancak bu taktikler sadece bölünebilirlik derecesi yüksek bebelerde işe yarar.

Dikkat/kararlılık

Başlanılan bir aktiviteyi ne derece sürdürebildiği Bazı bebekler dönenceye bakar kalır ya da sevdiği oyuncağı ile uzun süreler boyunca mutlulukla oynar, bazı bebekler ise kısa sürede ilgisini kaybeder ve sıkça bir aktiviteden diğerine geçme ihtiyacı duyar.

18.12.2008

Sinem Olcay
Uzman Psikolog (Aile ve Çocuk Gelişimi)

NO COMMENTS

LEAVE A REPLY

Yorumunuzu girin
İsminizi girin

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

Exit mobile version